Yazılar

Kürtaj (Gebelik Sonlandırma)

Kürtaj; istenmeyen veya normal seyrinde gitmeyen gebeliğin özel yöntemlerle sonlandırılma işlemidir.  Halk arasında tıbbi tahliye, bebek aldırmak, çocuk aldırmak, gebelik sonlandırma, kürtaj, kürtaj olmak diye bilinen, jinekologların en sık yaptığı operasyonlardan biridir. Kürtaj işlemi yasal olarak ülkemizde 10 haftaya kadar  yapılmaktadır.

Kısa süreli genel ve ya lokal anestezi ile  hastalarımıza, ağrı, acı hissettirmeden, vakum ile aspirasyon yöntemiyle, mümkün olduğu kadar  rahim  içine zarar vermeden  sağlıklı, steril şartlarda ve uygun tekniklerle, yaklaşık 5-10 dakikada  yapılan bir operasyondur. Kürtaj işleminde sonra rahim içi gelişebilecek bir enfeksiyondan korunmak için önleyici bir antibiotik tedavisi verilir. Kan uyuşmazlığı olan çiftlerde, uyuşmazlık için anti D uyuşmazlık iğnesi yapılır.

Operasyondan hiçbir sıkıntı yaşamadan taburcu işlemi yapılır. Kürtaj sonrası adet tarzında bir kanama, en fazla adet sancısı şeklinde bir ağrı olabilmektedir. Rahim içine müdahale edildiği için kürtaj olunan ilk ay içinde düzensiz  kanamalar olabilir. Bir  ay sonra tekrar adet görülecek ve her zamanki adet düzeni devam edecektir. Operasyon sonrası hasta günlük sosyal  hayatına devam edebilmektedir.

Birkaç kez kürtaj olmak zorunda kalan birçok kadın sıkıntısız olarak gebe kalıp bebek sahibi olabilmektedir.

Kürtajdan sonra hemen tekrar gebe kalınabilir, bu yüzden gebelik istenmiyor ise korunma yöntemleri uygulanmalıdır.

Kürtaj bir kısırlık sebebi değildir. Birçok kez kürtaj olmuş kadın tekrar gebe kalabilir, çocuk sahibi olmak istediklerinde bunu sağlayabilirler.

Halk arasındaki yanlış bilinen ve kadınların korkmasına sebep olan yanlış bir bilgi de ilk gebeliğin kürtaj ile sonlandırılmasından sonra tekrar gebe kalınamayacağıdır. Böyle bir durum söz konusu değildir.

Suda Doğum

Türkiye’de 1993 yılında İstanbul’da ‘Suda Doğum’u ve ayrıca ağrısız doğum için kullanılan bir başka yöntem olan peridural (epidural) anesteziyi yapan ilk Kadın Hastalıkları, Doğum ve Tüp Bebek Uzmanı olarak önerim, anne adaylarının doğum seçeneğini doktoruyla birlikte belirlemesidir. Ancak; bir hekim daha ilk başlarda hastasını sezaryen’e yönlendiriyorsa yada sezaryen’e eğilim taşıyorsa lütfen bu doktorunuzdan uzaklaşın.

Ben hastalarıma, epidural (peridural) denilen anesteziyi veya psikolojik telkin eşliğinde çıkımda ağrı kesici iğnelerin yapılmasını yada pudendal anesteziyi öneriyorum ve uyguluyorum. Amaç sağlıklı bir anne ve sağlıklı bir bebek!

 

#doğum #doğumdoktoru #normaldoğum #sezaryendoğum #sudadogum #gebelik #gebeliktakibi #kadınhastalıkları #kadınsağlığı #kadınhastalıklarıuzmanı #bebek #gebekalma #jinekoloji #jinekolog #drsacitgüneş #istanbul #bakırköy #iletişim

Gebelik ve Doğum

Gebe Kaldıktan sonra mutlaka düzenli olarak doktor kontrollerine gitmelisiniz.  Bu hem sizin hem de bebeğinizin beklenmeyen bir problem yaşamamasında en önemli faktördür.   Elbette gebelik ve doğum kendi kendine işleyen doğal birer fizyolojik süreçtir, ancak ortaya çıkabilecek sıkıntıları başında fark etmek ve düzelmesi için gerekli önlemleri zamanında almakla pek çok sorun daha doğmadan halledilir.

Doktor kontrolüne ne sıklıkla gidilmeli ?

Anne karnında tek fetüsün bulunduğu ve annenin daha önceden bir hastalığının (kalp hastalığı, diyabet, hipertansiyon, böbrek hastalığı gibi) bulunmadığı gebelikleri başlangıçtanormalde ayda bir kez hekimin görerek değerlendirmesi yeterlidir.   İkiz gebeliklerde ya da daha sıkı takip gerektirebilecek bahsi geçen hastalıkların veya benzerlerinin bulunması durumunda ise hekimin kararına göre 2-3 haftada veya gerekirse her hafta da gebe görülebilir.   Bu kontrollerde hekiminiz kilonuzu ve tansiyonunuzu kaydedecek, şikayetlerinizi dinleyecek, bebeğin gelişimini değerlendirecek ve o dönemde yapılması gerekli testleri yaptırmanızı sizden isteyecektir.

Genellikle 28-30. haftadan itibaren 3 haftada bir, 34-35. haftadan sonra 2 haftada bir ve son ayda (36. haftadan itibaren) her hafta gebenin görülmesinde fayda vardır. Muayeneler son dönemde kısa bile olsa fetüsün durumunun biofizik profil denilen bir sistem kullanarak değerlendirilmesinde büyük fayda vardır.

Gebelik sürecinde 20-22. haftalarda detaylı ultrasonografik değerlendirme yapmaktayız.  Fetüsün tüm organları bu inceleme ile tek tek detaylı olarak değerlendirilmektedir.

Gebelikte uygulanan diğer önemli tarama testleri hakkında daha detaylı bilgi için lütfen tıklayınız.

Hekiminiz eğer gerekli görürse Doppler Ultrasonografi ile bebeğin kan akım hızlarını yani bebeğin beslenme ve oksijenlenme durumunu da ayrıca değerlendirecektir.
Normal seyreden gebeliklerde Doppler incelemesini tarama amaçlı olarak 24. ve 30. gebelik haftasında rahime giden damarlarda ve bebeğin göbek kordonunda bakmaktayız.  Bunun dışında kan akım hızlarının ölçülmesi bebekte ya da annede bir problem (gelişme geriliği, tansiyon yükselmesi gibi) saptanırsa önem kazanır. Bu gibi durumlarda seri Doppler Ultrason ölçümleri ile bebeğin beslenme durumu yakından takip edilir.